Fizik, en genel anlamıyla maddenin, enerjinin ve bunlar arasındaki etkileşimlerin incelenmesidir. Yani doğadaki her hareket, kuvvet, sıcaklık değişimi, ışık yayılması, elektrik akımı gibi olgular fizik biliminin konusudur.
İnsan hareketi de tamamen fiziksel prensiplere dayanır. Kaslarımız biyolojik olarak kasılıp gevşerken kemiklerimiz kaldıraç gibi çalışır, eklemlerimiz dönme eksenleri oluşturur, vücudumuzun dengesi ve hızı ise kuvvetler dengesine bağlıdır.
İnsan hareketi ile fizik arasındaki ilişkiyi kurarken şu adımlar izlenebilir:
1. Kuvvet Analizi (Newton Yasaları)
Kasların oluşturduğu itme/çekme kuvvetlerini, yer çekimini ve dış ortamdan gelen dirençleri inceleriz.
Örneğin, bir futbol topuna vurduğunda topun hızlanması F = m·a formülüyle açıklanır.
2. Kinematik (Hareketin Tanımı)
Vücudun veya bir uzvun konumu, hızı ve ivmesi zamana göre nasıl değişiyor, bunu inceleriz.
100 metre koşucusunun kalkış anındaki ivmesi veya atlayıştaki hız açısı tamamen kinematikle ilgilidir.
3. Enerji ve İş
Kasların yaptığı iş, potansiyel enerji (yükseklik) ve kinetik enerji (hareket) arasındaki dönüşümleri hesaplanabilir.
Yüksekten atlarken önce potansiyel enerji, yere yaklaşırken kinetik enerjiye dönüşür.
4. Biyomekanik ve Denge
Vücudun ağırlık merkezi, destek yüzeyi, tork (moment) ve denge koşulları fiziğin moment prensipleriyle belirlenir.
Jimnastikte denge kuralı tamamen bu prensiplerle sağlanır.
5. Aerodinamik ve Hidrodinamik
Koşu, yüzme, kayak gibi sporlarda hava veya su direncinin etkisi de fizik yasalarıyla açıklanır.
İnsan farkında olmadan yürürken, koşarken, hatta oturup kalkarken bile sürekli fizik kurallarını “uygular”.
Kısacası insan hareketi, biyoloji ile fiziğin ortak çalıştığı doğal bir mühendislik harikasıdır.
Basketbol topu ile sıçrama ve şut atma hareketini bu 5 madde kapsamında incelerken ele alınan heaplamalar;
Bir basketbolcu potaya doğru koşuyor, sıçrıyor ve topu atıyor.
Topun kütlesi: 0,6 kg
Şut esnasındaki top hızı: 8 m/s
Basketbolcunun yerden sıçrama yüksekliği: 0,5 m
Topa uygulanan kuvvet yaklaşık olarak:
F=m⋅a
Top hızını 0 m/s’den 8 m/s’ye 0,2 saniyede çıkarırsa ivme:
a=Δv/Δt=(8m/s−0m/s)/0,2s=40 m/s2
Uygulanan kuvvet:
F=0,6⋅40=24 N
Sıçrama yüksekliği: 0,5 m
Vücudun kütlesi 75 kg ise, potansiyel enerji artışı:
Ep=m⋅g⋅h=75⋅9,8⋅0,5≈367,5 J
Bu enerji, kasların yaptığı mekanik işten gelir.
Eğer top, yerden 2,5 m yüksekteyken 45° açı ile fırlatılırsa topun izleyeceği hareketin formülü:
R=v2⋅sin(2θ)/g=8*8⋅sin(90°)/9,8≈6,53 m
Yani bu hız ve açıyla top yaklaşık 6,5 metre ilerler.
Bu hesaplamalar ile incelenen analizle incelenen konular:
Kas kuvveti → ivmeyi oluşturur → topun hızını belirler
Kasların yaptığı iş → potansiyel enerjiyi biriktirir (sıçrama ile kinetik enerjiye dönüştürür)
Fırlatma hızı + açı → topun menzilini ve isabet olasılığını belirler
Hipofiz bezi, beynin alt kısmında, bezelye büyüklüğünde bir endokrin bezdir. Vücudun “hormon orkestra şefi” gibidir:
Ön lobu büyüme hormonu (GH), ACTH, TSH, LH, FSH gibi hormonları salgılar.
Arka lobu ADH ve oksitosin gibi hormonları depolar/salgılar.
Egzersiz sırasında hipofiz bezi, kas çalışması ve stres cevabı için hormon salınımını artırır. Bu sayede;
Direnç ve yüksek yoğunluklu antrenmanlarda artar.
Kas yapımı (hipertrofi), yağ yakımı ve doku onarımında görev alır.
Uyku ve spor, GH salınımının en güçlü tetikleyicileridir.
Egzersiz stresiyle artar, böbreküstü bezlerini uyararak kortizol salgısını başlatır.
Kortizol kısa vadede enerji sağlar (karaciğerden glikoz salınımı, yağ asidi mobilizasyonu).
Düzenli spor, sağlıklı seviyelerin korunmasına yardım eder.
Aşırı, uzun süreli ve yüksek hacimli antrenmanlarda bu hormonlar düşebilir (özellikle kadınlarda adet düzensizlikleri, erkeklerde testosteron düşüşü).
Terleme ile kaybedilen sıvıyı dengelemek için böbreklerde su tutulmasını sağlar.
Kısa vadede: Spor, hipofizi uyarır → hormon salınımı artar → enerji üretimi, kas onarımı, sıvı dengesi sağlanır.
Uzun vadede: Düzenli egzersiz, hipofiz fonksiyonlarının sağlıklı çalışmasını destekler, ancak aşırı antrenman (overtraining) hipofiz üzerinden bazı hormonlarda baskılanmaya yol açabilir.
Hipofiz bezi spor sırasında hem performansı artıran hem de toparlanmayı sağlayan hormonların merkezidir. Düzenli ve dengeli spor, hipofizin sağlıklı çalışmasına katkı sağlar; aşırı spor ise aksine hormon dengesini bozabilir.
Hipofiz Bezi, Spor ve Fizik Bilimi arasında doğrudan bir ilişki kurulabilir.
Bu ilişki üç alanın kesişim kümesi gibi düşünülebilir...
Hipofiz bezi spor sırasında hormon salınmasını sağlar:
Kasların onarımı (büyüme hormonu)
Enerji mobilizasyonu (ACTH → kortizol)
Sıvı dengesi (ADH) gibi süreçleri yönetir.
Bu süreçler performans ve dayanıklılık için kritik öneme sahiptir.
Spor, fizik prensiplerine göre işler:
Kuvvet ve ivme (Newton’un ikinci yasası)
Momentum (basketbolda topun hareketi)
Enerji dönüşümleri (kimyasal enerji → mekanik enerji → ısı)
Tork ve denge (halter kaldırmada ağırlık merkezinin kontrolü)
Hipofiz bezi, fiziksel performansı belirleyen biyomekanik parametreleri etkiler;
Kas gücü hormon destekli olarak artarsa, Newton yasalarına göre aynı kütleye daha fazla ivme kazandırabilirsin.
Enerji üretimi (GH ve kortizol etkisiyle) arttığında, daha uzun süre mekanik iş yapabilirsin.
Sıvı dengesi korunduğunda (ADH sayesinde), kaslar ve sinirler doğru çalışır → refleks süreleri kısalır, hareket verimliliği artar.
Hipofiz → GH ve ACTH salınımı artar → kaslar daha hızlı enerji üretir.
Fizik → Kasların ürettiği kuvvet, yere uygulanan tepki kuvveti ile hızlanmanı sağlar (Newton 3. yasa).
Biyomekanik → Hormonal durum, kas gücünü ve dayanıklılığını belirleyerek fiziksel performansın üst sınırını belirler.
Hipofiz bezi biyolojik motoru yönetir, spor bu motorun pistte çalışmasıdır, fizik bilimi ise motorun nasıl çalıştığını ve hareket ettiğini açıklayan kurallar kitabıdır.